Alanya'da esnaf kara kışı yaşıyor

Yüksek kiralar, yabancıya ikamet iznine getirilen sınırlamalar ve yüksek girdi maliyetleri işletmeleri iflas noktasına getirdi.

Alanya'da iki yıl öncesine kadar altın çağını yaşayan esnafların dayanacak gücü kalmadı.

Eski parlak günlerini arayan esnaflar, eğer önlem alınmazsa birer birer yok olacağız diye feryat ediyorlar.

İnşaat, emlak, restoran, kuyumcu gibi hemen her sektörün krizden çok olumsuz etkilendiği, özellikle yeme içme ve emlak sektöründe kepenk kapatan, personel çıkarıp küçülmeye giden esnaflar, yeni sezon için de umutsuz olduklarını dile getiriyorlar.

MALİYETLERE YETİŞEMİYORUZ

Yüksek enflasyondan dolayı istikrarlı bir fiyat politikası uygulayamadıklarını ve bunun da müşteri ve satıcı arasında ki güven ortamını bozduğunu ifade ediyorlar.

Yüksek kira maliyetlerini karşılamakta zorlanan esnaflar, yerli müşterilerin azaldığını, yabancı müşterilerin bile tasarrufa gittiklerinin altını çizdiler.

Esnaflar sıkıntılarını ve çözüm yollarını şöyle dile getirdiler.

Kuyumcu Hüseyin Topuz "Eskiden İskandinavlar Avrupalılar vardı. İkamet ne zaman kapandı işlerimiz yüzde 50 düştü.

Kendi halkımızın ekonomik durumu ancak çeyrek veya gram altın almaya yetiyor. Hatta tasarruf için alıp 1 hafta sonra getirip zararına satanlar var.

Dükkân kendi malım. Ailece çalışıyoruz aksi olsaydı mümkün değil bunun altından kalkamazdım.

Bizim kâr marjımız belli ama hemen her şeye günlük zam geliyor. Özellikle elektrik faturaları sırtımızdaki en büyük yük oldu.

Bu kış çok zor geçecek tüm esnaflarımızı sabır diliyorum"

Restoran işletmecisi Hüseyin Sertaç Kılınç, "Ben 20 yıldır turizmin içindeyim. Bugüne kadarki en kötü sezonu yaşadık. İşlerimiz bu sene çok kötü geçti.

Bir esnaf olarak belediyeden beklentilerimiz var. İşyerleri ile ilgili bir sayı planlaması yapılmalı. Aynı cadde üzerinde yan yana onlarca aynı ticari faaliyeti gösteren işletmeler var ve hiç biri kazanamıyor. Pasta küçük pay daha küçük.

Bölgesel olarak esnafların belirli aralıklarla dağıtılması lazım.

Girdilerimiz çok yüksek kaça satsak müşteriye pahalı geliyor. Asgari ücretle personel çalıştırma şansımız yok çünkü kalifiye eleman almak zorundayız. Elektrik, su, vergi, kira giderleriyle fiyatlandırılan bir ürünün ucuz olması mümkün değil.

Yerli müşterimiz yüzde 90 iken şimdi yüzde 90 yabancıya hizmet veriyoruz. Yerli vatandaşımızın dışarıda yemek yeme şansı kalmadı.

Ülkemizdeki yüksek enflasyondan dolayı yabancılar bile bazen bakıp gidiyor.

Bölgemizin rahat bir nefes alması için ikamet düzenlemesinin acilen çözülmesi lazım.

Ancak ülke genelinde enflasyon düşmediği ve piyasada güven ortamı sağlanamadığı sürece hemen her sektörde iflaslar başlayacak.

Dilerim en kısa zamanda o eski parlak günlerimize döneriz."

Pazarcı Yılmaz Yalçın, "Şu an işlerimiz çok durgun, fiyatlar geçen yıla göre yüksek. İnsanların alım gücü kalmadı. Taze sebzedeki aşırı artıştan sonra tüketiciler mecburen kuru bakliyata yöneldi ama o da pahalı.

Yerleşik yabancı müşterimiz de azaldı. Üretimde girdiler çok pahalı. Gübre ilaç ateş pahası ve aslında pazarcı da haklı, üretici de haklı, tüketici de haklı.

Ben patates ve soğan satıyorum bazen tek soğan, tek patates alan oluyor ve bu bizleri çok üzüyor.

Tarım planlaması yok, bir sene para eden ürünü ertesi sene herkes ekiyor bu defada para etmiyor ve ürün üreticinin elinde kalıyor.

Fiyat istikrarı sağlanması için iyi bir planlamaya ve kamucu anlayışa ihtiyaç var".